Hikâyenin sonunda kimseyi özlemeyen, kimseyi aramayan, kimse için heyecan duymayan, kimse için üzülmeyen biri oldum. Bir buzdan tek farkım onun eriyebilmesi.
Birisi seni gerçekten sevdiğinde, en büyük korkusu seni kaybetmek değil, sana zarar vermektir. Ama biri sadece senin ona hissettirdiklerini seviyorsa, en büyük korkusu sana erişimini kaybetmektir.
Hayatımı düzene koymaya çalışırken durmadan koşturmak ile, dönüp ardıma bakmak arasında gidip geliyorum. Çünkü onlarla zaman geçiremediğimde kendimi ölesiye suçlu hissediyorum.
Gelememeyi sen anlat Gidememeyi ben anlatayım Gözüm değil, gönlüm kaldı Beklemek değil özlemek yordu Hani derler ya Aşk arafta bir yoldu Giden gitti, dönen yoktu.
Bir çizginiz olduğunu belli etmezseniz, sınırınızı ihlal edilirken bulursunuz. Bir mesafe olmalı ve en fazla o mesafeye kadar insanları yaklaştırmalı. Evet samimiyet mühim ama mahremiyet de mühim. İnsan kendi kalbini korumazsa kimse onun yerine bu kalbin bekçiliğini yapmaz.
Bir insanı severken yormayın. Nasıl olsa seviyor diyerek incitmeyin. İnsan zaten en sevdiğine kırılır. Şu kalsın aklınızda; yürekten uğurlanan insan, tekrar ağırlanmaz.
Geçmişte bir an var ve üzerinden yıllar geçti ama her üzüldüğümde dönüp o ana ağlıyorum. Kendimi her kötü hissettiğimde o anın kıyısında bağdaş kuruyorum.
Ben herkesten gitmeye, herkesi terk etmeye böyle bir gecede karar verdim. Göğsümde bir sancı, gırtlağımda nefes almamı engelleyen o yumruyla beraber arkamı döndüm ve kapattım tüm kapılarımı. Ayaklarımın altından geçen yollar omuzuma yük oldu ve fena yenildim. Sen benim inadımdın.