İnsan, karşılaştığı kişilerin kalıntısıdır. Hayatın akışı içinde bir yerlerde bir şekilde, hayatımıza girip çıkan herkesin bir izi kalır hayatımızda. Bu, bazen iyi bazen kötü bir izdir ama kalıcıdır. Kişilik, bu izlerin içinden kendimizi nasıl inşa ettiğimizdir.
Uçurumlar var, uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında, kendiyle kendi arasında, kendiyle başkası arasında,. Böylece özetleyebiliyoruz, kendimizi, başkalarını.
Kendinden kaçanlara saklanacak yer kalmaz dünyada. Gün gelir kendileriyle tanışırlar, asıl yalnızlık o zaman başlar. Hayata geç kalmıştır, kendine geç kalan. Şairin dediği gibi; '' bir daha yaşamak zorunda kalır'' geçmişi anlamayan.
Yaşamı anlamaya başladığın andır durabilmek ayak üstünde. Sorun bu zaten, başkasıyla olmak, başkasının olmak değil. Kendi başına başkasıyla, başkasıyla kendin olmak.
Ben bütün iyi niyetimi, insanlara iyilikle gittiğim yolda tükettim. Dünya ve insanlar hassas kalpler için kor ateşli bir cehennemmiş. Çok sonra fark ettim.