Bazen en iyi seçim vazgeçmektir. Yola yine devam edersin. Ve hayat sana vazgeçtiklerinle değil, seçtiklerinle ilgilenme kararlılığını öğretir. Çünkü geriye bakarak, ileriye yürüyemezsin.
Birinin mükemmel olamayışını sevebilme kabiliyetidir mükemmellik. Ondan mükemmel olmasını değil, kendisi olmasını beklemektir adına sevgi dedikleri şey. Bu yüzden kusur kusursuzlukta ve herkes aradıkları konusunda yanılgıda.
Bir ilişkiyi çözmeye çalışırken, dönüştüğüm kişiyi seviyor muyum diye bakmak, en anlamlı yoldur. Acılarımızı tetiklediyse ve onaramıyorsa o kişi yanlıştır.
İnsan kendisini olduğu gibi kabullenen yere ait hissediyor. Düşünce ve duygularından utanç duymadığı, kınanmadan buyur edildiği, kendisini önemli hissettiği yere. Yaralarının görünmesinden korkmadığı bir yere. Bu yüzden insan yurdudur insanın.
Hayatın tümünü anlamalısın, yalnızca küçük bir bölümünü değil. İşte bu yüzden okumalı, gökyüzüne bakmalı, şarkılar söylemeli, dans etmeli, şiirler yazmalı, acı çekmeli ve anlayışlı olmalısın. İşte bunların tümü hayattır.
Sınırları belirlemek, kendime bakmanın bir yoludur. İşleri başkasının tarzıyla yapmıyor olmam beni kaba, bencil ya da umursamaz yapmaz. Ben de kendimi umursuyorum.
Yazdıklarımı yaşadıklarım sanıyorlar. Oysa ben bazen, yaşamak istediklerimi de yazıyorum. Geç kaldıklarım var, gecikenler var, gelemeyecekler var. Gelseler bile beni bulamayacaklar var. Öyle işte.
Yaşanması gerektiği için yaşanmış, daha fazla yaşanması doğru olmadığı için bitmişti. Artık düşünme, üstünde durma. Hayatında olması gerekenler yanındadır, olmaması gerekenler uzağında.
Yüreğimin tam ortasında büyük bir yorgunluk var. Asla olmadığım kişi beni üzüyor, ondan bana kalan anılardan neye olduğunu anlayamadığım bir özlem kabarıyor. Umutlara ve inançlara çarpıp düştüm, benimle birlikte bütün batan güneşlerde düştü.
Üzülüyorsunuz, ne kadar üzüldüğünüzden kimsenin haberi yok. Sevinçlerinizden de, gözyaşlarınızdan da. Yanınızda sizi yalnız bırakan insanlar var. Bunun güzel olmasını istiyorsanız, onlardan vazgeçmeye şimdiden başlamalısınız.
Geriye dönüp baktığında mutsuzluklarının mutluluklarından çok olduğunu görüyorsan. Şarkıların nasıl söylendiğine değil de, sözlerine dikkat edersin. Ve kitapları sadece okumak için değil, sayfalarda sana ait bir şeyler bulmak için okursun.
Kendini tanıyıp tamam olmuş halimiz gelecekte bir yerlerde bekliyor da, biz şimdilerde tamamen kayıp olduğumuzu sanıyoruz. Diz çöküp umut ederek kendimizi geliştirirsek o kişiliğe kavuşacağımızı düşünüyoruz. Oysa kendini bulmak dedikleri bu. Sonu olmayan bir hayal. Kendimi daha iyi tanımayı beklerken, hayatımı ertelemekten bıktım. Her geçen gün yepyeni bir insan oluyorum, dönüşüyorum ve sonra yeniden başa dönüyorum. Yani tam burada içinde olduğum bu anda aslında gelecekte bir yerlerde değil kusursuz benliğim. Bir şeyleri düzeltmek zorunda değilim. Bugüne dek cevaplar aradıysam eksik olduğum için değil, büyümeye devam edecek kadar cesur olduğum için. Hayatımı güzel kılacak her şey şimdiden ellerimde benim.