Kayıtlar

Mart, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yetmiyor bildiklerim

Yormak istemiyorum artık kimseyi, yorgunum zira Kelimeleri yan yana getiresim yok kendimi anlatmak için Yeni bir alfabe arıyorum konuşabilmek için Hiç söylenmemiş sözler duymaya ve yeniden cümleler kurmaya ihtiyacım var Yetmiyor bildiklerim.

Sessizlik

Lügatında ne kadar kelime olursa olsun, kendini anlatmak için bazen sessizliği seçersin.

Bahar

Hep senin renginde görünür bahar Yaprakta yeşilin, gülde kokun var Yama yama kalbimdeki yaralar Sıra sıra dikişinde sen varsın Gidip de yorulma çok uzaklara Sen, 'sen' i gel benim içimde ara Umut güneşimin mor bulutlara Girip girip çıkışında sen varsın.

Çok karışığım

Çok karışığım. Bir yanım olabildiğince huzursuz ve yorgun. Diğer yanım mucizelere ve düşlerin gerçek olabileceğine halen inanıyor ve heyecanını koruyor. Bu iki yan arasında ben, eziliyorum.

Vedalar

Vedalar gözleriyle sevenler içindir, gönülden sevenler asla ayrılmazlar.

Gitsem

Yorgunum çaresiz serzenişlerden Kendimle kavga ederim günün her izinde Gitsem benden uzaklara Beni kime bırakırım.

Beyaz Kağıt

Her şey yapılabilir Bir beyaz kağıtla Uçak örneğin, uçurtma mesela Altına konulabilir Bir ayağı ötekinden kısa olduğu için Sallanan bir masanın Veya şiir yazılabilir Süresi ötekilerden kısa Bir ömür üzerine.

Biliyor musun?

Çok düştü, çok süründü Umutlarım biraz kirlendi Biliyor musun? Bunlar iyi insan olmanın bedeli Sessiz kaldıkça yüzüme bağırdılar Yüzlerine bağırdıkça sessiz kaldılar Biliyor musun? Büyük bir koza vardı karnımın içinde Doğdu rengarenk bir kelebek Yaşamadı birgün bile.

Yitip giden

Yasaklı gecelerin sessizliğine doğru ilerlerken yitirdiğim tek şeyim hüzünlü gözyaşlarım değildi. Yarınlara olan özlemim de yitip gitmişti. Yitip giden her yürekle, parçalanmış çığlıklarımın birbirine karıştığı sisli bir yol ayrımındayım. 

İyi gelmek

Ben kendime bile iyi gelmediğim zamanlarda sana iyi gelmek istemiştim.

Anlaman için

Büyümen gerek anlaman için beni Küsmeli tek ağaca Sığınacağın amansız bir yağmurda aşkla vurulman gerek Koyu bir ıssızlıkta Kimse görmemeli çığlığının sahibini Kendi sesinle ölmelisin sessizliğinle büyüdüğün gibi Düşürmeli seni birkaç kez Acımadan yerini bulmamış aşkların İçinin yangınına aldırmadan Kapıyı vurup çıkmalı eksik yaşadıkların Bir pula satmalı Emeğini burkup pul edip harcadıkların Anlaman için,.beni anlaman gerek Kaç kişiyi yaşarsan yaşa Kendi y alnızlığındır döneceğin sonunda.

Gözlerim denizde

Akşamın rengi suya dalıyor Gözlerim denizde beni süzüyor Gördüm, yalnızlığımı gördüm Çok derinde bana bakıyor İçimdeki sonsuz duugular Su kesilmiş yüzümde ellerimde Vay benim, vay benim alınyazım Vay ıssızlığım, vay gözyaşlarım.

Bilmiyorum ben

Adının güzelliğine hangi alfabede rastlanır Senin bakışın hangi şiire benzer Hangi insanda rastlanır sana Gel de anlat Senden başkası nasıl sevilir? Bilmiyorum ben.

Bağışla

Denize karşı bir bankta  Omzuna başımı yaslayıp Sesinden şiirler dinlemek gibi Çocukça isteklerim oldu Bağışla.

Gün Biter

Gün biter gülüşün kalır bende Anılar gibi sürüklenir bulutlar Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır Yarım kalan bir şiir belki de...

Yenilgi

Yenilgi, yenilgim, başkaldırım Ve de benim kendimle tanışmam Sayendedir ki, hala ben ayağı yere basan Ve solmuş defneler peşinde koşmayan Biri olduğumun bilincindeyim Ve sende, yalnızlığımı buldum Ve de herkesten uzak Gururlu olmayı.

Öğrendim

İnsanları ne kadar düşünürsem düşüneyim, beni o kadar düşünmediklerini öğrendim. Her ne kadar çok seversem ve kal dersem ardına bile bakmadan gidebileceğini öğrendim. Dilin karşısındaki gözlere söyleyemediği sözleri parmakların kolaylıkla yazabildiğini öğrendim. En fazla önemsediğim kişilerin benden hep uzaklaştıklarını öğrendim. İyi insan olmanın hep iyi sonuçlar getirmemekte olduğunu öğrendim. Ve kalbim ne kadar kırılmış olursa olsun dünyanın benim acılarımdan dolayı durmadığını öğrendim.

Kozam

Saymam mı gerek bir bir Alnımdaki derinlikleri Kaplumbağaların da yaşları anlaşılırmış Kabuklarındaki çizgilerden Bir ana sığan zamanın Şiirini yazmak isterim Ya da bir çağı sürükleyen duyguların Kitaplardan alıntı mı yapayım Nerden başlasam bilmem ki Her şeyi anlatmak gelir içimden Ve sonra çekip gitmek İşte bugünlerde, neden kelebek olup uçtuklarını anladım Sonunda ipekböceklerinin Ben bir ipekböceği değilim Ama kozam şiirlerim benim.

Geldim işte

Sülfür inceldi ve en yorgun yerinden kırıldı ayna Ayna pusluydu bunca yıl nice sır taşımaktan Kırılmanın sesini duydum ve onu getirdim sana Unutulmaya geldim işte onarılmaya değil Kov beni kabilenden ama bekliyorum demek bu.

Mum

Sevdiğini kaybedince, insanın yüreğinde kırk mum yanarmış. Sonra her geçen günde mumlardan biri sönermiş. En sonunda geriye bir mum kalırmış. O tek mum, yaşam boyu sönmezmiş. İnsan ölünceye dek içinde yanarmış. İnsan sevdiklerini yitire yitire yaşar, yıllar geçtikçe yanan ve sönen mumlar birbirine karışır. Öyle ki gönlünde hangi mum kimin için yanıyor bilemezsin,  mumun alevinde sevdiğinin kimliğini göremezsin. Yalnız belli belirsiz bir acının dumanı titreşir. Zaman geçtikçe acı uslanır, akıllanır, bilgeleşir, hüzne dönüşür. Yara kapanmıştır, ama inceden inceye sızlar...

Hayatın kuralı

Hayatın kuralı bu. Ya yanlış zamanlarda doğru insanları karşına çıkarır ya da yanlış insanla, zamanını harcatır.

Yedi renkli yaz yağmurları

Ben ona, sıkıntılı güz günleri içinde Yedi renkli yaz yağmurları dilemiştim Kırmak istememiştim duygu filizlerini Büyük ustalıkla susturup içimdeki uğultuyu Rüzgarımı olanca yumuşaklığıyla salmıştım üzerine İncinmesin diye tek, acıyı bile tersyüz eden İncelikli bir gülümsemeyle yüzümde.

Üzülme

Üzülme Bir yanda korkun, bir yanda umudun varsa İki kanatlı olursun Tek kanatla uçulmaz zaten.

Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek

Aşksız ve paramparçaydı yaşam Bir inancın inceliğinde buldum seni Bir kavganın güzelliğinde sevdim Bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek Aşk demişti yaşamın bütün ustaları Aşk ile sevmek bir güzelliği Ve dövüşebilmek o güzellik uğruna İşte yüzünde badem çiçekleri Saçlarında gülen toprak ve ilkbahar Sen misin seni sevdiğim o kavga Sen o kavganın güzelliği misin yoksa.

Sen gelirsen

Sen gelirsen Sözlükler açılır, gülüşüne bir isim bulabilmek için İmkansız kapatılır.

Hangisi

Vaktinden önce anlamanın şaşkınlığı mı Vaktinde anlamanın sevinci mi Ya da biraz geç kalmanın O gereksiz tedirginliğimi Hangisi Ama belli ki sonundayız her şeyin En sonunda.

Ruh

Kalp durur, akıl unutur. Ruh ne durur, ne unutur.

Yarınlara astım

Sen terk ettin önce zamansız Ardından birer birer umutlar Hiçtim, çaresizdim Umutsuz, sensizdim Ve elimde kalan tek şeydi gözü yaşlı yarınlar Bir darağacı çizdim duvara yarınlarımdan Sonra bir çivi çaktım Yarınlarımı çiviye Kendimi yarınlara astım.

Sana benziyor

Şuramda tam göğsümün üstünde Çakılı duran bir şey var Elimde değil söküp atamıyorum Dalıp dalıp gidiyor gözlerim derinlere Kimi görsem biraz sana benziyor.

Kendinden yorulur mu insan?

Kendinden yorulur mu insan? Yaşadıklarından Beklentilerinden Hayal kırıklıklarından.

Mutlu sonsuzluğum

Mutlu sonlara inanmadım hiç Hala da inanmıyorum Sanırım sen benim Mutlu sonsuzluğum olacaksın.

Mutlu olmak var

Daha son sözü söylemedi hayat Belki yarınlar, mutlu sonlar var Yeniden başlamak yorar insanı Ama sonunda kavuşmak, mutlu olmak var.

Merak

Merak, birine karşı ansızın bir merak duymaya başlarsınız, korkunç bir merak. Onu tanımak, onunla doğmak, dünyaya onunla yeniden gelmek tek amacınız haline gelir. Aşka en uzak cümle, senden nefret ediyorum değil, bilmek istemiyorumdur.

Aşk nedir?

Aşk nedir? Bir bağımlılık aslında bu Aşk denilen şey bir tutku Kendini şelaleden aşağı bırakmak gibi Sanırsın mutlu olduğunu Aslında kandırırsın sadece kendini Yaşarsın cenneti cehennem içinde Yapmacık hareketlerle dolar Sarar seni zincirleriyle acının Hastalık gibi yayılır her bir hücrene Kalbine sapladığın bir bıçak o İşte aşk bu. 

Suskun

Hangi güzelliği özlesem suskunum sana Yürek boşluğunda bir of kadar suskun Özlüyorum seni masmavi Koşuyorum sana bembeyaz Ve kahroluyorum bir anda kapkara Ah oluyorum Of oluyorum Ve susuyorum Oysa haykırabilsem Işık yumağı bir pınar olur soluğum.

Kalmak türküsü

Daha gidilecek yerlerimiz var Şu sohbetini dinler gideriz Coştukça şarkılar, türküler, sazlar Rakı mı, şarap mı içer gideriz Geçse de umudun baharı yazı Gözlerde kalıyor yaşanmış izi Kimseler kınamaz burada bizi Ne varsa hesabı öder gideriz Söyleyecek sözü olan anlatsın İsterse içine yalan da katsın Yeter ki kendinden, bizden söz etsin Yalanı doğruyu sezer gideriz Neler gördük neler bugüne kadar Daha gidilecek yerlerimiz var Bizi buralarda unutamazlar Kalacak bir türkü söyler gideriz Sevgiye var olduk, sevdik Kavgalara girdik, öldük, dirildik Bir anlam fırını içinde piştik Anlamlı güzeli sever, gideriz.  

Sensizken ben

Bir tek sana boyun eğdim bu hayatta Bir tek senin yoksunluğunun krizine girdim Sensizken ben Ben değilmişim ki zaten Seninle kendim olmayı öğrendim.